KARACİĞER SİROZU
14 Ocak 2022

KARACİĞER SİROZU

Karaciğer sirozu herhangi bir kronik karaciğer hastalığının son dönemi olarak tanımlanmaktadır. Histolojik olarak normal karaciğer dokusunun kaybolması ile normal dokunun yerini etrafı fibröz doku ile çevrili rejeneratif nodüllerin almasıdır.

Karaciğer hayati bir organımızdır. Protein sentezi, safra, safra tuzu üretimi, yağ sentezi, yağ depolanması, karbonhidratların glikojen şeklinde depolanması; alkol, ilaç ve zehirlerden vücudun temizlenmesi başta olmak üzere 500’de fazla işlevi olan bir organımızdır. Karaciğer vücut ağırlığımızın yaklaşık olarak %2’sini oluşturur. Yetişkinlerde ağırlığı 1.4-1.6 kg arasında değişmektedir. Hepatik arter ve portal venden beslenir; diğer bir deyişle hem arter hem de venden beslenen tek organımızdır.

Dünya Sağlık Örgütü karaciğer sirozunu karaciğeri yaygın olarak tutan; normal yapının yerini anormal nodüllerin ve fibrozisin alması ile ortaya çıkan değişim olarak tanımlamaktadır. Karaciğer sirozunun görülme sıklığı dünyada 2-3/10.000’tür. Karaciğer sirozuna neden olan pek çok hastalık bulunmaktadır (Tablo 1). Ülkemizde karaciğer sirozuna neden olan hastalıkların başında kronik viral hepatitler (KHB, KHC) yer almaktadır. Batı ülkelerinde ise alkolik hepatit ve karaciğerin nonalkolik yağlı karaciğer hastalığı en sık görülen nedenler arasındadır.

Tablo 1. Karaciğer sirozuna neden olan hastalıklar:

1-Kronik hepatitler

   a- Viral hepatitler (B, C, D)

   b- Otoimmün hepatitler

2-Alkole bağlı siroz

3-Biliyer hastalıklar

    a-Primer ve sekonder biliyer siroz

    b-Primer sklerozan kolanjit

4-İlaç ve toksik maddelere bağlı siroz

5-Kalıtsal metabolik bozukluklara bağlı siroz

   a-Hemokromatozis

   b-Wilson hst.

   c-Galaktozemi

   d-Alfa-1antitripsin eks.

   e-Tip IV Glikogenosis,

   f- Galaktozemi

   g-Tirozinemi

   h-Kistik fibrozis

6- Venöz çıkış obstrüksiyonu

      a- Veno-oklusiv hst.

      b- Budd-Chiari sendromu

7- Kalp Yetmezliği

     a- Sağ kalp yetmezliği

     b- Konst.perikardit

     c- Triküspit yetm.

8- Ender nedenlere bağlı siroz

    a- Konjenital silifiz

    b- Fibrokistik hastalık

    c- Sarkoidoz

9- İntestinal bypass cerrahisi

10- Malnütrisyon

 11-Obezite ve Diyabet (NASH)

Bunların dışında hiçbir neden bulunamıyorsa kriptojenik (idiopatik) siroz adı verilmektedir. Yaklaşık %10-15 oranında etyolojide herhangi bir neden bulunmayabilir.

Karaciğerde ani bir hasar meydana geldiğinde, karaciğer hücreleri kaybedilir ancak, hücreler hızla yenilenme kapasitesine sahiptir ve nedbe/fibrozis oluşmaz. Ancak hasara neden olan etken sürekli veya tekrarlayıcı olduğunda ise karaciğer hücrelerinin ölüm – yenilenme döngüsü içerisinde karaciğerde fibroz dokusu birikmeye başlar. Karaciğer metabolizmasının etkileyen akut ve kronik karaciğer hastalıklarının son aşamasında ise karaciğer sirozu oluşarak; karaciğerde hücre kaybı oluşur; karaciğerin boyutu küçülür ve karaciğer normal görevini yapamaz hale gelir. Bu durum ilerledikçe karaciğer sirozunun komplikasyonları oluşarak hayatı tehdit etmeye başlar.

Karaciğer sirozunun başlangıç döneminde herhangi bir klinik bulgu vermeyebilir; bu döneme kompanse dönem denir. Fakat karaciğerde hasar ilerledikçe bulgular ve hayatı tehdit eden komplikasyonlar ortaya çıkmaya başlar ki bu döneme dekompanse dönem denmektedir. İştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı, kas kütlesinde azalma, sarılık, kaşıntı, karın şişliği, bacaklarda şişlik; bazen siyah dışkılama veya kanlı kusma, kas krampları, boyun ve göğüs cildinde kılcal damar genişlemeler, el ayalarında kızarıklık, tırnak değişiklikleri, zihinsel kapasitede ve karakterde değişimler görülebilir. Bu aşamada karaciğer küçülmüş, dalak büyümüştür. Özofagusta varisler oluşmaya ve batında asit birikmeye başlamıştır. Bu bulgularla dekompanse karaciğer sirozu tanısı artık kesinleşmiştir.

KARACİĞER SİROZUNDA TEDAVİ

Yapılacak en akıllıca tedavi siroz oluşmadan önceki evrede tanı koyup, tedaviye başlamak ve hastalığı kontrol altına almaya çalışmaktır. Kc sirozunda tedavinin esası büyük ölçüde semptomatik ve komplikasyonlara yöneliktir. Siroz tanısı almış ise tedavide amaç; sirozun dekompanse safhaya ilerlemesine ve komplikasyon gelişmesini önlemektir.

Tedavide istirahat ve diyet önemlidir. Vitaminlerden zengin, günde ortalama 1 g/kg protein içeren, en az 3000 kalori sağlayan bir diyet düzenlenmelidir, tüm hastalarda alkol kesin olarak yasaklanmalıdır, asit bulunduğunda ise tuz kısıtlanmalıdır.

İstirahat önemlidir; karaciğerin metabolik yükünü ve gereksimini azaltır, özellikle aktif ve dekompanse sirozda, hasta yatak istirahatine alınmalıdır. Kompanse sirozlularda ise günlük olağan aktiviteye izin verilebilir, yorgunluk doğuran fizik aktivite yasaklanmalıdır.

Karaciğer sirozuna neden olan asıl hastalık biliniyorsa buna yönelik ilaç tedavisi verilmelidir. Örneğin kronik hepatit B’ye sekonder gelişen sirozda oral antiviraller; kronik hepatit C’ye  bağlı gelişen sirozda yeni direkt etkili antiviral ilaçlar verilmelidir.

Karaciğer sirozunda gelişebilecek komplikasyonlar takip edilmeli ve gerekli tedaviler verilmelidir. Sonuçta karaciğer sirozu komplikasyonları karaciğerin rezervinin tükendiğini ve hastanın hayatının tehdit altında olduğunu gösteren tablolardır. Bu hastaların karaciğer nakil merkezlerinde değerlendirilmesi ve uygun tedavinin belirlenmesi önemlidir. Karaciğer sirozunun komplikasyonları görülmeye başladığında karaciğer nakli planlanmalıdır. Son dönem hastalar için tek çare karaciğer naklidir.

Gastroenteroloji Uzmanı

Doç. Dr. Sabiye AKBULUT