KALP HASTALIKLARINDA BESLENME ÖNERİLERİ
10 Aralık 2021

 

KALP HASTALIKLARINDA BESLENME ÖNERİLERİ

Gelişmiş toplumlarda kalp ve damar hastalıklarının en önde gelen ölüm sebeplerinden biri olduğu bilinmektedir.

 

Kalp ve Damar Hastalıklarından Korunmada Genel Öneriler

  • Madde Kullanımı 

    Küresel Yetişkin Tütün Araştırması sonuçlarına göre 2012 yılında Türkiye de tütün kullanımı %27,1 civarındadır. Kullananların sigaranın zararları hakkında bilgilendirilmesi çok önemli bir halk sağlığı sorumluluğudur. Fazla alkol kullanımının da kalp kasına zarar verebildiği bilinmektedir.

  • Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı

    Günümüzde dünyada, fazla kilo alımı en önde gelen sorunlardan birisidir. Özellikle çocukluk döneminde başlayan hatalı beslenme alışkanlıkları ileride birçok hastalığın gelişmesine neden olmaktadır. Diyette özellikle doymamış yağ oranı yüksek, doymuş yağ oranı düşük, hayvansal yağların azaltıldığı, kırmızı et miktarının azaltıldığı, beyaz etin arttrıldığı,  meyve, sebze ve tam tahıl ürünlerinin miktarının arttırıldığı öğünlerin tüketilmesi koruyucu olacaktır. Bazı beslenme alışkanları geliştirmek sağlık açısından çok faydalı olabilmektedir örneğin kalori hesaplamak, öğünleri saymak, porsyon büyüklüklerini hesaplamak bunlardan bazılarıdır.

     

  • Sağlıklı Yaşam

     

    Düzenli spor yapma alışkanlığı kazanması çok önemlidir her gün 30 dk tempolu yürüyüşün ( hedef kalp hızının % 60-70 ine ulaşılarak yapılan fiziksel aktivite, hedef kalp hızı: (220- yaş) formülü ile hesaplanabilir) kalp damar hastalıklarını azaltmada etkili olduğu bilinmektedir.

     

  • Obezite ile Mücadele 

 

2010 yılında yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması raporuna göre ülkemizde erişkin kişilerde obezite görülme sıklığı yaklaşık %30,1 olarak bulunmuştur ve bu oran ile Türkiye obezite sıklığının en yüksek olduğu Avrupa ülkelerinden birisidir Özellikle ailesinde kalp damar hastalığı öyküsü olanların erken yaşlarda hipertansiyon, yüksek kolestrol, şeker hastalığı açısından tetkik edilmesi koruyucu olacaktır.

 

Kalp Yetersizliğinde Beslenme

Kalp yetersizliği kalbin kanı pompalama fonksyonun bozulması ile kendini gösteren bir rahatsızlıktır. Sıvı birikimi ve ödemin önlenebilmesi için hastaların sıvı kısıtlaması ve sodyum alımını azaltması gerekmektedir. Özellikle kalp yetersizliği olan hastalarda vücuttaki hormonal sistemin de aktive olması ile kan elektrolitlerinin düzenlenmesi bazen sorun olabilmektedir, dışarıdan fazla sodyum alımı vücutta daha fazla sıvı tutulumuna neden olarak hastaların bacaklarında, karında ve akciğerlerinde sıvı birikimine neden olur. Kalp yetmezliğinin erken dönemlerinde hastaların günlük maksimum 3000 mg sodyum almaları ileri evrelerde ise en fazla 2000 mg sodyum almaları önerilir. Genellikle sodyumu sofra tuzundan aldığımız için şu şekilde de hesaplayabiliriz erken dönemlerde 7-7,5 gr sofra tuzundan geç dönemlerde 5 gr sofra tuzundan az olacak şekilde tuz alımı sağlanmalıdır.

 Hastaların özellikle sofrada tuz bulundurmaması, yemek pişerken mümkün olduğunca az tuz kullanmaları,  hazır besinlerden uzak durmaları önemlidir. Hazır besinlerin içerik kısmında bulunan, içerdikleri sodyum miktarlarına bakılmadan bu besinler tüketilmemelidir.

 Kalp yetersizliği hastalarının ödemle mücadele edebilmek için dikkat etmesi gereken diğer bir konu günlük sıvı alımı miktarıdır. Burada sıvı alımından kasıt sadece su tüketimi değildir, gün içerisinde içilen çay, kahve, çorba gibi sıvı formdaki tüm besinler bu kısıtlamaya girmelidir. Hastaların günlük sıvı alımı miktarları ortalama 2 lt üzerinde olmamalıdır ancak bu değer her hasta için farklı olabileceği için hekim önerileri dikkate alınmalıdır. Vücuttaki ödemi takip etmenin en sağlıklı yöntemlerinden birisi günlük kilo takibidir. Hastalar her sabah tuvalet ihtiyaçlarını giderdikten sonra hafif giysileri ile kilo takibi yapmalıdır. Özellikle 2 günde 1-1,5 kg ve üzerinde kilo artışı tesbit edilirse hastaların doktorlarına başvurmaları erken dönemde ödem probleminin kolay çözülebilmesi açısından çok önemlidir.

Kalp yetersizliği hastalarının önemli problemlerinden birisi de sindirim problemleridir. Vücutta biriken sıvı nasıl bacaklarda kendini ödem olarak gösteriyorsa aynı şekilde bağırsak duvarlarında da ödem oluşmaktadır, bu durum hastaların iştahsız olması, kabızlık ve besin emilimi sorunları gibi problemler yaşamalarına neden olmaktadır.  Bu nedenle hastaların sindirimi kolay posa ve bol lif içeren besinler almaları, kabızlığa neden olabilecek katı besinlerden uzak durmaları önerilir. 

Uz. Dr. Süleyman Çağan EFE

S.B.Ü. Koşuyolu Yüksek İhtisas E.A.H.

Kardiyoloji Uzmanı