KOLESTEROL VE KALP SAĞLIĞI
Kolesterol vücudumuzdaki bazı madde ve yapıların içinde bulunan gerekli bir madde olmakla birlikte kanda belirli seviyelerin üzerinde olması kalp damar hastalıkları açısından risk oluşturmaktadır. Hayvansal gıdalardan alınan kolesterol aynı zamanda karaciğer tarafından da üretilmektedir.
LDL kolesterol (kötü kolesterol) ve HDL kolesterol (iyi kolesterol) vücudumuzda kolesterolün kanda taşınmasında etkili olan iki önemli yapıdır. Kısaca anlatmak gerekirse LDL kolesterol karaciğerden dokulara taşırken HDL kolesterol ise kanda dolaşan kolesterolü vücuttan atılmasını sağlamak üzere karaciğere taşır.
Bu nedenle LDL kolesterolün yüksek olması vücudumuzdaki organların damarında birikintilere (ateroskleroz / damar sertliği ) neden olarak damar yapılarında daralmalara hatta tıkanmalara neden olmaktadır. Bu tıkanıklıklar hangi organın damarlarında olursa onun ile ilgili (kalp damarlarında ise kalp krizi, beyin damarlarında ise felç gibi) bir hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum bazen tedricen plak dediğimiz oluşumun ilerlemesi ile ortaya çıkabileceği gibi bu plakların yırtılarak/çatlayarak damar içinde dolaşan pıhtılaşma sisteminin hızla yırtılan plak bölgesinde toplanıp damarı aniden tıkaması şeklinde de ortaya çıkabilir.
Yaş, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, sigara, fiziksel olarak hareketsiz bir yaşam, ailede erken yaşlarda kalp damar hastalığı gibi risk faktörlerinin yanı sıra LDL kolesterol yüksekliği, HDL kolesterol düşüklüğü de kalp damar hastalıkları yönünden önemli risk faktörüdür.
| Toplam Kolesterol | LDL Kolesterol | HDL Kolesterol |
Normal | 200 mg/dl den düşük | 130 mg/dl den düşük | 40 mg/dl den |
Sınırda yüksek | 200-240 mg/dl | 130-159 mg/dl | |
Yüksek | 240 mg/dl’den yüksek | 160 mg/dl ve üzeri | 60 mg/dL den |
Kolesterol gibi hem vücutta yapılan hem de besinlerden alınan yağın doğada bulunan şekli olan trigliseritte kanda belirli düzeylerin üzerinde olması kalp damar hastalıkları açısından risk teşkil etmektedir.
| Trigliserid |
Normal | 150 mg/dl den düşük |
Sınırda yüksek | 150-199 mg/dl |
Yüksek | 200-499 mg/dl |
Çok yüksek | 500 mg/dl ve üzeri |
Kolesterol düzeyleri yüksek ise, risk faktörleri varlığında veya kalp damar hastalığı varlığında kişinin hekimi tarafından kolesterol düşürücü tedavi ihtiyacı belirlenip uygun dozda tedaviye başlanır. Burada en sık yapılan hatalardan biri hekimin tedaviyi hastanın durumuna ve risk faktörlerine göre kişiselleştirdiğinin akılda tutulmamasıdır. Bu nedenle yanlış olarak zaman zaman tedavinin hekim bilgisi olmadan kesildiği durumlar karşımıza çıkabilmektedir. Kişiye kolesterol tedavisi başlanmış ise ilacını hekimi bilgisi dışında kesmemeli ve kontrollerini kesinlikle aksatmamalıdır.
Sigara içenler yüksek kolesterol seviyeleri açısından risk grubundadırlar. Sigara içenlerin damar duvarlarının yüzeylerinde düzensizlikler oluşur ve bu düzensiz yüzey daha çok yağ tutulumuna sebep olur. Sigara içenlerde HDL-kolesterol miktarları yaklaşık olarak %15 azalmaktadır.
Düzenli spor yapmak, bazı bireylerde HDL kolesterolün artmasını sağlar. Yüksek HDL seviyesi ise kalp hastalığı riskinin daha az olması anlamına gelir.
Fiziksel egzersiz, aynı zamanda kilo, şeker ve tansiyon riskini azaltır.
Kolesterol düşürücü diyet uygulanırken dikkat edilmesi gereken önemli nokta posalı besinleri önemidir. Posa, bitkilerin sindirilmeden atılan bitki duvarı kısmına denir. Yulaf, arpa, pirinç kabuğundaki bulunan posanın karaciğerde kolesterol sentezini engelleyerek kan kolesterolünün düşürülmesinde etkilidir. Posa kolesterolün vücuttan atılmasına yardımcı olduğu için daha çok tüketmelidir.
Hazır gıdalardan kaçınılmalı, daha az hayvansal yağ tüketilmeli, yemeklerde katı yağlar yerine ayçiçek yağı, zeytinyağı gibi bitkisel yağlar tercih edilmelidir.
Tam buğday ekmeği gibi işlenmemiş karbonhidratlar tüketilmelidir. Bunlara ek olarak tempolu yürüyüşler yapılarak hareketsizlikten uzak durulmalıdır.
Uz. Dr. Selahattin AKYOL
SBÜ Koşuyolu Yüksek İhtisas EAH
Kardiyoloji Uzmanı