Mide Kanseri İçin Risk Faktörleri Tanı Ve Tedavi Yönetimi
07 Şubat 2020

Mide kanseri, tüm dünyada görülen kanserler arasında dördüncü, kansere bağlı ölüm nedenleri arasında ise ikinci sırada olup ülkemizde ise erkeklerde 5. kadınlarda 6.  en sık kanser türü olup, yine kansere bağlı ölümler içerisinde erkekler de 2. kadınlarda 3. en sık ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır.

Mide kanserinin risk faktörleri

Yaş: Mide kanseri genellikle ileri yaşlarda,50-70 yaşları arasında sık görülmekle beraber son dönemlerde daha genç yaş grubunda görülme sıklığının arttığını bildiren çalışmalar yayınlanmaya başlamıştır. Genç yaşlarda görülen mide kanserleri daha kötü seyirli olup, ileri evrelerde karşımıza çıkmaktadır.

Cinsiyet: İleri yaş grubunda erkek cinsiyette görülme sıklığı kadınlara göre 2 ya da 3 kat daha fazladır fakat genç yaş grubunda kadın cinsiyette görülme sıklığı erkeklere göre daha fazladır. Genç yaş grubunda kadınlarda daha sık görülmesinin nedeni olarak seks hormonanaloglarının kullanımı suçlanmaktadır.

Helicobacter pylori: H.pylori mideye yerleşen bir bakteri olup uzun süre midede kalmaya devam eder ise mide kanseri gelişiminde etkili olur ve mide kanseriana risk faktörlerinden biridir. Mide kanseri gelişen hastaların %90 ında H.pylori enfeksiyonu mevcut veya geçmişte H.pylori hikayesi vardır. H.pylori ile enfekte olmuş olan hastaların sadece %1 kadarında mide kanseri gelişmektedir.

Tuzlu veya tuz ile korunmuş gıdalar: Uzun süreli olarak tuzlu gıda alımı ve ya tuz ile saklanmış, salamura gıdaların tüketilmesi durumunda mide kanseri riski artmaktadır. Ayrıca tütsülenmiş gıdalarında uzun süreli kullanımında da risk artmaktadır.

Sigara ve alkol tüketimi: Sigara ve alkol kullanımını ile birlikte mide kanseri gelişim sıklığı kullanmayanlara göre 2 kat daha fazladır fakat sigaranın hangi mekanizma üzerinden mide kanserini arttırdığı bilinmemektedir. Alkol kullanımı ile özellikle yemek borusunun mideyle birleştiği kısım olan kardia tümörlerinin arttığı görülmektedir.

Düşük sosyoekonomik durum: Beslenme alışkanlığına ve yaşam standartlarına bağlı olarak riski artırmaktadır.

Mide kanseri aile öyküsü:  Aynı ailenin üyeleri benzer yaşam şartlarına, yeme alışkanlıklarına sahip olmaları ve benzer H.pylori enfeksiyonuna maruz kalmaları nedeniyle mide kanseri riski taşımaktadırlar. Genetik geçişli mide kanseri ihtimali %10 kadar olup, bu mide kanserleri daha kötü seyirli ve genç yaşlarda karşımıza çıkmaktadır. Birinci dereceden akraba olan anne, baba, kardeş ve çocuklarda mide kanseri görülmesi durumunda yapılan bir çalışmada riskin 3 kat arttığı gösterilmiştir. Aile öyküsünün olması durumunda H.pylori enfeksiyonu, atrofik gastrit ve intestinal metaplazi patoloji sonucunun olması durumunda risk her biri için 2 kat artmaktadır.

Mide kanseri için prekanseröz lezyonlar:

Atrofik gastrit: Mide kanseri gelişiminde iyi bilinen bir yol mevcuttur. Bu yolda normal epitelden başlayıp mide kanseri oluşumuna kadar geçen prekanseröz lezyonlar vardır. Bu yol kısaca kronik süperfisiyal gastrit, atrofik gastrit, intestinal metaplazi, displazi ve mide kanseri şeklindedir. Tanıdan sonraki 5 yıl içinde mide kanseri gelişme ihtimali yıllık atrofik gastit, intestinal metaplazi ve displazi için sırasıyla %0.1, %0.25 ve %0.-6 dır.

İntestinal metaplazi: Mide kanseri gelişimindeki önemli yolaklardan biri olup, mide içerisindeki yayılım sıklığına ve intestinal metaplazi tipine bağlıdır. İntestinal metaplazinin patolojik 3 tipi olup, mide kanseri riskinin en yüksek olduğu tip 3 ve 2 olan inkomplet tiptir. Tip 1 olan komplet tipte ise risk çok daha düşük olarak bulunmuştur. İnkomplet tip intestinal metaplazi komplet tip intestinal metaplaziye göre riski 4-11 kat arttırmaktadır.

Mide kanseri için atrofik gastrit ve intestinal metaplaziye sahip yüksek riskli grupların belirlenmesinde endoskopik yöntem altın standart işlemdir. Beyaz ışık endoskopi ile biyopsi alınmadan prekanseröz bu lezyonların tanısı konamaz. Büyük büyütme endoskopi veya narrow band imaging denilen boyama tekniğinin kullanıldığı daha ileri endoskopik işlem işlem ile biyopsi alınmadan da prekanseröz lezyonlara tanı konulabilinir.

Mide kanseri için yüksek riskli grupların yönetimi:

H.pylori tedavisi: Atrofik gastrit veya intestinal metaplazi olmadan H.pylori enfeksiyon tedavisi tartışmalı bir konu olup, yapılan çalışmalarda tedavi edilen gruplarda uzun dönem takiplerde mide kanseri gelişme riski tedavi edilmeyen gruplara göre düşük bulunmuştur. Atrofik gastritin veya intestinal metaplazinin varlığında H.pylori enfeksiyon tedavisi mutlaka yapılması gereken bir durumdur. H.pylori tedavisi ile birlikte mide mukozasında atrofik gastritte düzelme olurken intestinal metaplazide düzelme olmamaktadır.

Mide kanserinin erken tanısı için takip programları: Japonya ve Kore gibi mide kanserinin sık görüldüğü uzak doğu ülkelerinde 40 yaş ve üzerinde mide kanseri tarama programları mevcuttur. Avrupa, Amerika ve bizim ülkemizde belirli bir tarama programı yoktur. Genel kabul gören haliyle açıklanamayan kilo kaybı, yemek yerken göğüs boşluğu altında takılı kalması hissi, anemi, bulantı-kusma, mide koruyucu tedaviye rağmen geçmeyen karın üst bölgesinde ağrı durumlarında endoskopi yaptırılmalıdır. Herhangi bir nedenle yaptırılan endoskopide mide kanseri prekanseröz lezyonları olan atrofik gastrit veya intestinal metaplazi durumlarında yüksek riskli gruplar dışında 3 yılda bir endoskopi yaptırılması yeterlidir.  Fakat intestinal metaplazi yaygın, inkoplet tip, sigara içicisi ve birinci dereceden akrabasında mide kanseri hikayesi mevcut ise takip sıklığını 1 yıl sonra yapmak gerekmektedir.

Uz. Dr. Orhan UZUN

Gastroenteroloji Cerrahisi Uzmanı