KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı), hava yollarının daralması sonucu rahat ve sağlıklı bir şekilde nefes almayı engelleyen bir akciğer hastalığıdır. Kesin bir tedavisi bulunmayan ve ilerleyici kronik bir hastalık olan KOAH'ın en yaygın belirtileri balgamlı öksürük ve nefes darlığıdır.
KOAH’ın görülme sıklığı 40 yaş üstü yetişkinlerde %15-20’dir. Bir diğer deyişle toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Küresel Hastalık Yükü Çalışması verilerine göre, KOAH yılda 2.9 milyon ölüme neden olmaktadır.
KOAH hastalığının ortaya çıkışındaki en büyük risk faktörünün sigara ve benzeri tütün ürünlerinin tüketilmesi olduğu ve bu ürünlerin dumanına maruz kalan kişilerde de hastalığın görülme sıklığının büyük oranda arttığı bilinir.
KOAH ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken
· İlk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Sigara bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır.
· Zararlı toz ve dumandan uzak durulması,
· Grip ve zatürre aşılarının yapılması
· Nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra
· Fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; Sağlığın iyileştirilmesi ve korunması için haftanın en az beş günü, günde en az 30 dakika süre ile orta yoğunlukta fizik aktivite (örneğin yürüyüş) önerilmektedir.
Hastalık Nasıl Bir Seyir Gösterir?
Sigara içiciler arasında, KOAH gelişimi yönünden bazı farklılıklar olabilmektedir.
· 35 yaşından sonra akciğer fonksiyonlarında her yıl belli oranda kayıp olmaya başlar. Ancak bu kayıp sigara içenlerde içmeyenlerden çok daha fazladır
· Sigarayı bırakmaları durumunda, akciğer fonksiyonlarındaki kayıp kısmen düzelmektedir. KOAH’da nefes ölçümü ile şiddetli bozulmanın gelişmesi, akciğer fonksiyonlarının uzun yıllar içinde hızlanmış azalması sonucu ortaya çıkmaktadır
· Kişi günlük yaşam aktivitelerini yapamayacak hale gelirler. Bu durumda hastanın hareket kabiliyeti iyice azalır, yaşamlarını devam ettirebilmek için yakınlarına veya başkalarının yardımına ihtiyaç duyarlar. Ağır ve çok ağır KOAH’lı olgularda kan oksijen düzeyi iyice azaldığından bu olguların özelikle geceleri, uyku ve efor sırasında en az 15-18 saat süre ile oksijen almaları gerekmektedir
Akciğer nakli (akciğer transplantasyonu), tıbbi ve diğer cerrahi tedavi seçeneklerine yanıt vermeyen son aşama akciğer hastalığı olan seçilmiş bireyler için artık yerleşmiş bir tedavidir.
Ülkemizde organ kısıtlılığı akciğer nakli önünde en büyük engeldir. Birçok hastamızı maalesef organ bulamadığımız için nakil yapamadan listemizde kaybediyoruz. LVRS dediğimiz akciğer volüm küçültücü cerrahiler seçilmiş olgularda hastaların akciğer nakline kadar zaman kazanmasını sağlar, akciğer nakline gerek duymadan yaşadıkları süreyi uzatır nakile köprüleme amacıyla kullanılabilir. Yada yandaş hastalıkları nedeniyle akciğer nakline uygun olmayan hastalarda semptomları gerileterek daha konforlu bir hayat sunar.
Kimlere LVRS yapıyoruz:
· Öncelikle ve değişmeyen kuralımız sigarayı bırakmış olmak
· Kalbin KOAH tan dolayı ileri pulmoner hipertansiyon dediğimiz sağ kalp tansiyonu gelişmemiş olması gerekmektedir
LVRS öncesi ne tahliller yapıyoruz.
· Solunum fonksiyon testi (SFT, DLCO)
· 6 DYT (dakika yürüme testi)
· Arter kan gazı
· Akciğer ventilasyon perfüzyon sintigrafisi ile etkilenmiş yerleri tespit ediyoruz
LVRS ameliyatında neler yapıyoruz
· Akciğerde yaptığımız ventilasyon perfüzyon sintigrafisinde kanlanan ve hava girişi olmayan akciğer kısmını alıyoruz.
· Eğer özellikle böyle bir kanlanma havalanma dengesizliği yoksa belirlediğimiz bazı akciğer bölgelerini alıyoruz.
· Böylece kalbe dönen kan miktarını artırarak hastaların nefesinin ve kalbinin rahatlamasını hedefliyoruz.
Cerrahi sonrası süreç
· Yaptığımız cerrahi işlem akciğer traşlama işlemidir. Traşlama işlemi yaparken doku güçlendirici kılıflar kullanıyoruz. Ancak her zaman şu örneği veriyorum kalitesiz kumaştan yırtık pırtık bir elbiseden söküklerini dikerek yamamaya çalışıyoruz. Tabi ki kumaş çok kalitesiz olduğu için ameliyat sonrası süreç çok gürültülü olabiliyor. Bizim aldığımız kısımlardaki zımbalardan dikişlerden bile kaçak olabilir. Kötü dokunun iyileşmesini bekliyoruz. İyileşme süreci hastanın genel durumu, beslenmesi, hastalığın akciğer dokusunu etkilenmesi gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir.
Hedef oksijen bağımlısı olan hastamızın kendi işlerini yapar hale gelmesi ameliyat öncesi halinden daha çok mesafe yürüyebilecek işlerini daha rahat yapabilecek hala gelmesi. Bu sayede akciğer nakil sınırında olan birçok hastamızın nakil ihtiyacı duymadan yaşadığı süreyi ve yaşam süresinin kalitesini artırmayı hedefliyoruz.