KALP KAPAĞI AMELİYATLARI SONRASI KAN SULANDIRICI KULLANIMI
19 Ağustos 2024



KALP KAPAĞI AMELİYATLARI SONRASI KAN SULANDIRICI KULLANIMI

 

Kapak değişimi kararı verilen hastalarda kapak hastalığının şekline, hastanın yaşına, çocuk sahibi olmak istemesine, ritim bozukluğu varlığına, kan sulandırıcı kullanmasına engel bir durum olup olmamasına bağlı olarak mekanik veya biyolojik tip yapay kapaklar kullanılabilir. Biyolojik kapaklarda kan sulandırıcı kullanımı ihtiyacı daha az olmakla birlikte, kapağın ömrü 10- 15 yıl civarında olup sonrasında kapakta bozulma olabilir. Mekanik kapaklar ise çok daha uzun ömürlüdür ancak yeterli dozda kan sulandırıcı kullanılmadığında üzerine pıhtı oturma riski yüksektir.

 

Yapay kapak üzerinde pıhtı oluşumu ve bu pıhtının dolaşım yoluyla vücutta çeşitli organlara gitmesi kapak ameliyatları sonrası görülen problemlerin büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Kapak üzerindeki pıhtı kapağın çalışmasını engelleyerek hayati tehdit oluşturabilir. Diğer organlara giden pıhtı gittiği organa göre felç, körlük, böbrek yetmezliği, organ - uzuv - işlev kaybı gibi pek çok geri dönüşlü ya da dönüşsüz hastalığa ve hatta ölüme sebep olabilir. Bu komplikasyon, uygun kan sulandırıcı ilaç kullanımı ile neredeyse tamamen engellenebilir.

 

Kapak üzerinde pıhtı bir kez oluştuğunda, çok yüksek doz kan sulandırıcı ile çözülebileceği gibi pıhtının durumuna ve büyüklüğüne göre tekrar kalp ameliyatı ile kapağın değiştirilmesini de gerektirebilir. Bu yüksek doz kan sulandırıcı tedavisinin de, tekrar yapılacak olan kalp ameliyatının da riskleri oldukça yüksektir.

 

Kapak değişimi sonrası Coumadin ya da Warfmadin adıyla bilinen warfarin etken maddeli ilaç kullanılır. Kanama riski yüksek olmayan hastalarda tedaviye düşük doz aspirin de eklenerek tedavi güçlendirilir. Warfarinin yeterli dozda olup olmadığı INR denilen tetkik ile takip edilir. INR değeri çok yükselirse mide kanaması, beyin kanaması gibi tehlikeli kanamalar olabilir. Düşük kaldığında ise kapakta pıhtı oluşumunu engelleyemeyecektir. Bu yüzden INR takibi çok önemlidir.

 

Peki INR kaç olmalı? Mekanik kapak takılan durumlarda değişen kapak aort kapak ise INR 2-3 arasında, mitral kapak ise 2,5- 3,5 arasında tutulur. Biyolojik kapak takıldığında INR 2-3 arasında olacak şekilde ilk 3 ay ilacınızı kullanmanız gerekir. Devamında hekim kararı ile tedavi kesilebilir veya devam ettirilebilir. Eğer INR’niz bu değerlerden düşük gelirse, ilaç dozu arttırılıp tedavinize kan sulandırıcı iğne eklenerek kontrole gelmeniz istenecektir.

 

INR değeriniz istenilen düzene girene kadar dozlarınız düzenlenerek haftada 1 ya da 2 kez kontrole gelmeniz istenebilir. Düzene girdikten sonra aylık takipler yeterli olacaktır. Doz ayarlaması sonrası hayatınızda, warfarinin bazı diğer ilaçlarla (antibiyotik, ağrı kesici gibi) ve gıdalarla etkileşebileceği unutulmamalıdır. Warfarin dozu, her zamanki beslenme düzeninizle birlikte warfarin kullanımı sonrası INR değerinize bakılarak ayarlanır. Bu diyetinizde değişiklik yaparken dikkat etmeniz gereken hususlar olacaktır. Sarımsak, zencefil, zerdeçal, kırmızı biber, köri, tarçın, nane, dereotu, mantar, kiraz, dut, kızılcık, yaban mersini, nar, portakal, mandalina, ananas, greyfurt, kuru üzüm ve kuru erik gibi gıdalar warfarin etkisini arttırarak kanamalara neden olabilir. Lahana, kara lahana, ıspanak, brüksel lahanası, kırmızı lahana, hindiba, semiz otu, marul, brokoli, yeşil çay, pazı, nane, şalgam, balık yağı, yeşil hardal, semiz otu kabak çekirdeği gibi yüksek K vitamini içeren gıdalar ve yoğurt ilacınızın etkisini azaltır. Bu gıdaları tüketirken aşırıya kaçmamak çok önemlidir. Doktor başvurularınızda da warfarin kullanımı mutlaka belirtilmelidir. Yapılacak girişimler buna göre planlanacağı gibi, reçete edilecek ilaçlar belirlenirken de hekiminiz tarafından warfarin etkileşimi göz önünde bulundurulacaktır.

 

Diş eti kanaması, burun kanaması, kahve telvesi şeklide kusma, kan tükürme, siyah veya kanlı dışkılama gibi kendiliğinden kanamanız olan durumlarda ise hemen hastaneye başvurarak warfarin kullandığınızı belirtmeniz gerekir. INR ve kan değerleriniz kontrol edilecek ve buna göre tedaviniz planlanacaktır.