HİPERTANSİYON FARKINDALIĞI
16 Mayıs 2020

HİPERTANSİYON FARKINDALIĞI

Hipertansiyon Nedir?

Hipertansiyon (HT)  ofiste (poliklinik / muayene odasında) ölçülen sistolik kan basıncı (büyük tansiyon) değerinin ≥140 mmHg, diyastolik kan basıncı (küçük tansiyon) değerinin ≥90 mmHg olması olarak adlandırılır. Yapılan ulusal ölçekli büyük çalışmalarda 18 yaş üzeri erişkinlerde her üç kişiden birinde HT olduğu gösterilmiştir. HT sıklığı yaşla birlikte artar. 60 yaş üstü insanlardaki sıklığı %60’ın üzerindedir. Sedanter (hareketsiz) yaşam ve artan vücut ağırlığı ile sıklığı artmaya devam edecektir.

Tablo 1: Hipertansiyon sınıflaması ve evreleri nelerdir?

Kategori

Sistolik (mmHg)

 

Diyastolik (mmHg)

Optimal

< 120

ve

<80

Normal

120-129

ve / veya

80-84

Yüksek normal

130-139

ve / veya

85-89

Evre 1 HT

140-159

ve / veya

90-99

Evre 2 HT

160-179

ve / veya

100-109

Evre 3 HT

≥180

ve / veya

≥110

İzole Sistolik HT

140

ve

<90

 

HT, birçok kalp damar hastalığı ve böbrekle alakalı olaylarla ilişkilidir. Bunlar beyin kanaması, iskemik inme (felç), kalp krizi, ani ölüm, kalp yetmezliği, periferik arter hastalığı ve son dönem böbrek yetmezliğidir. Yine atrial fibrilasyon (ritim bozukluğu), bilişsel fonksiyonlarda azalma ve demans (bunama) riskinde artışa neden olur. 50 yaş üzerinde sistolik (büyük) tansiyon, 50 yaş altında ise diyastolik (küçük) tansiyon kalp-damar hastalıklarıyla ilişkilidir. Orta yaşa doğru damar sertliğinden dolayı diyastolik tansiyon değerleri düşmeye başlar, o nedenle orta yaş ve üzerinde sistolik tansiyon yüksekliği daha anlamlıdır ve hastalar tarafından sık sorulan sorulardan biri olan büyük ve küçük tansiyon arasındaki farkın çok fazla olması da (örneğin 150/60 mmHg) ek olumsuz gidişatla ilişkilidir.

Kan basıncı ölçümü nedir?

Tansiyon ölçen cihaz sfigmomanometre (tansiyon aleti) olarak adlandırılır. Kan basıncı üst koldan ölçülmelidir (dirsek üstü). Her iki kol arasındaki farkın 15  mmHg üzerinde olması artmış kalp-damar hastalığı riskiyle ilişkilidir. Bu nedenle kan basıncı ölçülürken mümkünse her iki koldan bakılmalı, yüksek olan değer baz alınmalıdır. Muayene odasında (ofis) kan basıncı ölçümü için hasta en az 5 dakika dinlendirilmelidir. 1-2 dakika arayla 3 kan basıncı ölçümü yapılmalıdır. İlk 2 ölçüm arasındaki fark 10 mmHg üzerinde ise üçten fazla ölçüm yapılabilir. Son 2 ölçümün ortalaması alınmalıdır. Ritim bozukluğu olan hastalarda manuel kulaktan dinlemeyle ölçüm yapılan cihazlar daha doğru sonuç verir. Cihazın kol manşonu denilen kola bağlanan kısmı kalp seviyesinde tutulmalıdır ve hasta kolunu kasmaktan kaçınmalıdır. Ofis ölçümlerinde ‘beyaz önlük etkisi’ denilen sağlık çalışanlarının ya da doktorun ölçüm yaptığı durumlarda hastanın tansiyonunun yüksek çıkması görülebilen bir durumdur. Hasta yalnız oturtulup dış gözlemden uzak otomatik ölçümler yapılabilirse bu etki azaltılabilir ya da bertaraf edilebilir.

Tansiyon tanısında ofis ölçümü dışında iki yöntem kullanılır. Evde kan basıncı ölçümleri ve tansiyon holteri dediğimiz ambulatuvar kan basıncı ölçümüdür. Evde kan basıncı ölçümü, minimum 3 gün tercihen 6-7 gün boyunca sabah akşam sessiz bir odada hastanın arkasına yaslanıp oturarak en az 5 dakika dinlendikten sonra yapılan ölçümlerdir. 1-2 dakika arayla en az 2 ölçüm alınmalıdır. Evdeki ölçümler ofis ölçümlerine göre daha düşük çıkar. Tansiyon sınırı olarak ev ölçümlerinin  ≥135/85 mmHg olması ofis ölçümünün ≥140/90 mmHg olmasına karşılık gelir. Hastanın kendi tansiyonunu takip edebilmeyi öğrenmesi, tedavi uyumu ve kan basıncı kontrolü açısından faydalı bulunmuştur. Yeni teknolojik gelişmeler ile telemonitorizasyon ya da akıllı telefon uygulamaları, hastaların kan basıncı takiplerinin kaydını oluşturup dijital günlük tutulmasını sağlar ve takipte ek avantaj sunabilir.

 Tansiyon holteri belli bir periyotta, genellikle 24 saatlik kan basıncı ölçümlerinin yapılarak ortalamasının alınmasıdır. Cihaz doktorun yönlendirmesiyle hastanede takılır. 24 saat hastanın kolunda takılı kalır, hasta günlük aktivitelerine devam eder. Ertesi gün hasta cihazı teslim eder ve ölçüm kaydının dökümü hastanın doktoruna iletilmek üzere hastaya verilir. Cihaz 15-30 dakikalık aralıklarla ölçüm yapmaya ayarlanır. Hastanın günlük aktiviteleri ve uyku esnasındaki ölçümleri alınabilmektedir. Ambulatuvar ölçümler ofis ölçümünden daha düşük çıkar ve tansiyon sınırı ortalama ≥130/80 mmHg, gündüz ortalaması ≥135/85 mmHg, gece ortalaması ≥120/70 mmHg olarak alınmalıdır. Kan basıncı normalde uykuda düşer. Bu düşüş gün içerisindeki tansiyon değerlerinin %10’undan fazladır. Bu düşüşün olmaması uyku bozuklukları, uyku apnesi, tuza duyarlı kişilerde fazla tuz alımı, ortostatik hipotansiyon (ayağa kalkmakla tansiyon düşmesi), kronik böbrek yetmezliği, diyabetik nöropati ve ileri yaş ile ilişkilidir. Gece düşüşlerinin normal seyrinde olmadığı hatta gündüze göre yüksek seyrettiği durumlarda kalp damar hastalığı riski artar. Yine tersi olarak bu düşüşün çok fazla olduğu hastalarda da risk artmaktadır. Ofis kan basıncı ölçümleri normal sınırlarda olup ambulatuvar ya da ev ölçümleri yüksek olduğu durum ise maskeli hipertansiyon olarak adlandırılır. Sıklığı gençlerde, erkeklerde, fiziksel aktivite fazlalığında, alkol tüketimi, anksiyete ve iş stresi durumlarında fazladır.

Sağlıklı insanlar (tansiyon <120/80 mmHg) en az 5 yılda bir tansiyon ölçümlerini tekrarlamalıdırlar. Kan basıncı ölçümleri 120-129/80-84 mmHg arasında olanlar ise ölçümleri en az 3 yılda bir tekrarlamalıdırlar. Kan basıncı yüksek-normal sınırında (130-139/85-89 mmHg) olanlar ise HT adayı olduklarından ölçümlerini yıllık tekrarlamalıdırlar. Ofis ölçümünde ilk kez kan basıncı ≥140/90 mmHg olanlarda, tanıyı kesinleştirmek için ya ofis dışı ölçümler yapılmalı (ev ölçümü ya da ambulatuvar kan basıncı ölçümü) ya da tekrarlayan vizitlerle tansiyon kontrol edilmelidir.

HT’ye yatkınlık oluşturan durumlar: alkol tüketimi, sigara, ailede HT öyküsü olması, uyku apnesi, gebelik HT/preeklampsi öyküsü, böbrek hastalığı öyküsü, ilaç kullanımı, bazı kemoterapi ajanları, steroid, meyan kökü kullanımı, menapoz ve hormon replasman tedavisidir. Uzun süreli HT kalp, kan damarları, beyin, gözler ve böbrekte hasara neden olur. Tansiyon tedavisinin erken başlanması bu hasarın bir kısmını geri çevirebilir. HT ile kalp kasında kalınlaşma, kalpte gevşeme bozukluğu, kalbin sol kulakçığında genişleme, ve neticede artmış ritim bozukluğu (atrial fibrilasyon) riski ve artmış kalp yetmezliği riskine neden olur.

Diyabet gibi HT de kronik böbrek yetmezliğine neden olabilir. Kanda kreatinin artışı ile bulgu verir. HT yine göz arkasında retinopati denilen değişikliklere neden olur ve bunun derecesi HT’nin şiddeti ile ilişkilidir. HT hastaları göz doktoruna giderek rutin göz dibi kontrollerini yaptırmalıdır. HT beyinde de etkilere neden olarak geçici iskemik atak, inme beyin kanaması, damar tıkanıklığından kaynaklanan demansa (bunama) neden olabilir.

Hipertansiyon tedavisi nasıl yapılır?

HT tedavisinin 2 stratejisi vardır: 1. Yaşam tarzı değişikliği 2. İlaç tedavisi.

Cihaz temelli tedaviler de yeni tedavi seçenekleri olarak araştırılmaya devam etmektedir. Sistolik kan basıncında (büyük tansiyon) 10 mmHg, diyastolik kan basıncında (küçük tansiyon) 5 mmHg düşüş tüm kalp-damar hastalıkları gelişiminde (inme, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği vs) %20 düşüşe neden olur.

Evre 2-3 HT olan hastalarda uzun süreli yaşam tarzı değişikliğine ek olarak ilaç tedavisi başlanmalıdır. Evre 1 HT olanlarda kalp-damar hastalıkları riski fazla ise ya da HT’ye bağlı organ hasarı var ise yine ilaç tedavisi başlanmalıdır. Yüksek-normal aralığında kan basıncı olanlar veya Evre 1 HT olupta risk faktörü ya da organ hasarı olmayanlarda sadece yaşam tarzı değişikliği yapılıp rutin vizitlerle takip önerilmektedir. Yaşam tarzı değişikliğinden kastedilen diyette tuz kısıtlaması, ölçülü alkol tüketimi, meyve-sebze alımının arttırılması, kilo verme ve ideal kiloda kalma, düzenli fiziksel aktivitedir. Yine sigarayı bırakma da hem HT kontrolü hem de gelişebilecek kalp damar hastalıkları ile kanser riskinin önlenmesi açısından önemlidir.

 

Uz. Dr. Hacer Ceren TOKGÖZ

S.B.Ü. Koşuyolu Yüksek İhtisas E.A.H.

Kardiyoloji Uzmanı