Koroner Anjiyografi Nedir? Doç Dr. Rezzan Deniz ACAR
20 Mart 2020

Koroner Anjiyografi Nedir?

 Anjiyografi damarların görüntülenmesi anlamına gelmektedir. İnsan vücudundaki tüm atardamar veya toplardamarlar görüntülenebilmektedir. Bu damarların görüntülenmesi bize, damarı tıkayan bir darlık veya bir pıhtı gibi sorunların varlığını göstermede yardımcı olmaktadır. Bu işlem Tomografi veya MR cihazları ile de yapılabilmektedir. Ama burada asıl söz konusu olan kalp damarlarının görüntülenmesi yani ‘koroner anjiyografi’ işlemidir.

 Artık her gittiğiniz ortamda, katıldığınız toplantılarda, yemeklerde, hatta birazcık uzun seyahat ettiğiniz toplu taşıma araçlarında bile bir süre sonra anjiyografi olmuş bir kişinin yaşadıklarını dinlerken buluyorsunuz kendinizi değil mi? Çünkü tüm organların ötesinde kalp, insanlar için en özelidir. İnsanlar tüm duygularını kalben yaşar, ifade eder ve ne zaman duracağından hep korkarak onu özenle korumaya çalışır.

 Günümüzde kalp hastalıklarının artması nedeniyle, koroner anjiyografi yapılmış olan hastaların sayısı da giderek artmaktadır. Ama çoğu hasta anjiyografi olduğu halde bile bu işlemin ne anlama geldiğini bilmemektedir. Çoğunlukla şu cümleyi duyabilirsiniz ’anjiyo oldum, damarım açıldı’. Halbuki anjiyo işlemi sadece bir tetkik yöntemidir; tedavi içermez. Doktorunuz sizden aldığı bilgiler, size sorduğu sorular ve yaptığı inceleme neticesinde size anjiyo olmanız gerektiğini söyleyebilir. Bu biz hekimlerin alışkanlık nedeniyle sanki herkes ne yapılacağını biliyormuş gibi düşünmemizden kaynaklanmaktadır. Oysa doktorunuzun anjiyo olmanızı önermesinin asıl anlamı şu demektir; kalp hastalığından şüpheleniyorum ve kalp damarlarınızın görüntülenmesini istiyorum. Asıl tedavi ise koroner anjiyografi ile kalp damarlarınızda darlık tespit edilirse, kaç damarınızda olduğuna, darlık yerine ve derecesine göre karar verilerek yapılacaktır. Zaten koroner anjiyografi sonrası artık 3 tane izlenecek yol bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi stent takılması, diğeri bypass dediğimiz açık kalp ameliyatı ve son seçenek de ilaç tedavisi ile takibe alınmanız olacaktır.

 Koroner anjiyografi işlemi özel bir odada hasta bir masa üzerine yatırılarak yapılmaktadır. Hastadan 6 saat süre ile aç kalması istenir. Kasıktan veya koldan atardamara bir iğne yardımı ile girilerek, kateter adını verdiğimiz oldukça ince ve içi oluklu bir boru damarınızdan ilerletilerek kalbe ulaşılır. Bu borunun ucundan X ışını ile görüntülemeye olanak sağlayan opak madde adını verdiğimiz ilaç damara verilir ve bu esnada damarın silüeti görüntülenerek kaydedilir. Bu işlem esnasında hasta acı hissetmemektedir. Sadece ciltten iğne yerleştirilmesi esnasında sızı duyabilir ama bunu da engellemek için o bölgeye anestezi uygulanmaktadır. Hastaya genel anestezi verilmez, uyanıktır ve hatta işlem esnasında sol yanında üstte yer alan monitörlerden kendi damarlarını izleyebilmektedir. Sadece koroner anjiyografi işlemi yapılması ortalama 5 ila 10 dakika sürmektedir. Riski çok yüksek olmamasına rağmen yine de daha yaşlı veya kilolu hastalarda damar giriş yerinde kanama gibi yan etkilerle karşılaşılabilmektedir. Koroner anjiyografi nedeniyle ölüm beklenen bir durum olmamakla birlikte yine de oran % 0.02 olarak verilebilir. Bu 10 000 kişiden 2 kişi anlamına gelmektedir. Daha sık karşılaşılan sorunlardan bir tanesi de kullanılan opak maddeye bağlı olabilecek böbrek yetersizliği gelişme riskidir. Ama altta yatan böbrek hastalığınız yok ise bu ihtimal de oldukça düşüktür.

 Koroner anjiyografi sonrası kasık veya koldaki iğneniz çekilir ve kanamaması için üzerine ağırlık konularak veya bir manşon şişirilerek bası yapılır. Çeşitli kasık kapama aletleri de bulunmakla birlikte bazı merkezlerde kullanılmakta bazılarında ise tercih edilmemektedir. Hastalar yaklaşık 6 saat gözlemlenir ve sonrasında ayağa kalkıp yürütülerek, şikayeti olmadığından emin olununca evine gönderilebilir. Ertesi gün ise hasta duşunu yapabilir ve yapmakta olduğu işe göre 3 gün içerisinde işinin başına dönebilir.

 Soğuk bir odada yalnız olduğunuzu düşünerek anjiyografi masasına yatmak, sonucun ne olacağını bilememek başta korkutucu bir durumdur. Pek çok hasta anjiyografi laboratuvarına kalp söz konusu olması nedeniyle yakınları ile helalleşerek gelmekte, kendisi içeride, yakınları dışarıda endişe içinde beklemektedirler. Oysa pek çok hasta anjiyo olduğunu bile daha anlayamadan işlem bitmektedir.  İstediği takdirde işleme giren hekime soru sorabilmekte, o esnada şikayeti olur ise söyleyebilmekte ve hatta daha önceden de belirttiğimiz gibi ekrandan kendi anjiyografisini seyredebilmektedir. Yatağına döndüğünde ve yakınları ile sohbet edip artık yemeğini yerken çok da korkulacak bir durum olmadığını pek çok hasta kendisi ifade etmektedir.

 Doğru bildiğimiz pek çok yanlış bulunmaktadır ve bu yazı abartı korkunuzun yersiz olabileceğini gösterebilmek, sizleri anladığımızı aktarabilmek, geçirdiğiniz veya geçireceğiniz koroner anjiyografinin ne anlama geldiği hakkında bilgi verebilmek amacıyla hazırlanmıştır. Herkese sağlık dileklerimle..

 

Doç Dr. Rezzan Deniz ACAR

Koşuyolu Yüksek İhtisasa Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Kardiyoloji Uzmanı