Vasküler (Damarsal Kaynaklı) Baş Ağrıları
03 Mayıs 2019

Baş ağrısı toplumda en sık görülen şikâyetlerin başında gelir. Baş ağrısı şikâyeti olanların oranı toplumda yüzde 90’lara ulaşır. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur.ikincil baş ağrıları daha az sıklıklta görülür.Bu yazımızda özelikkle damarsal kaynaklı baş ağrılarından nasıl şüphelenmeliyiz ve hangi durumlarda doktara baş vurmalıyız konusunu işlemektedir.

Baş Ağrılarının Kaç Tipi Vardır? 


Uluslararası Baş Ağrısı Derneği baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırmıştır. Doğrudan doğruya baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan, başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları primer baş ağrılarıdır(birincil). Bunlar migren, gerilim tipi ve küme baş ağrılarıdır. Sekonder baş ağrıları (ikincil) ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olarak, beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır. 

Burada işleyeceğimiz konu toplumda daha az sıklıkla görülen, ancak baş ağrısı durumunda belli belirtileri varsa mutlaka akılda tutulması gereken ikincil baş ağrısı gurubunda yer alan vasküler (damarsal)  kaynaklı baş ağrıları olacaktır.

Vasküler (damarsal ) hastalıklara ikincil gelişen baş ağrısı hastalıkları nelerdir?

*İnme

*Damar kasılmasının bozulduğu hastalıklar (Vazokonstrüksion bozuklukları)

*Beyin Kanamaları

*Beyin damarlarının anormal yapılar oluşumuna bağlı baş ağrıları(anevrizma, AVM,Kavernöz anjiom,vs.)

*Beyin damarı yırtıkları veya müdahalelerine ikincil gelişen baş ağrıları(disseksionlar,endarterektomi ,anjio veya anjioplasti sonrası gelişen)

*Beyin toplardamar tıkanıklıkları (venöz trombozlar)

*Yüksek tansiyona bağlı baş ağrıları

*Damar iltihabına bağlı baş ağrıları (temporal arterit,primer sss anjiti vs.)

*Nadir görülen bazı hastalık durumları(Cadasil,Melas,Pitüiter apopleksi vs)

Yukarıda sıraladığımız damarsal hastalıkların başlangıçları veya seyirleri sırasında, sıklığı değişmekle birlikte baş ağrısı eşlik eder ve genellikle hastalığın alevli döneminden sonra hızlıca geriler(3 aydan az).

Genellikle nörolojik bir bulgu (görme kaybı, bilinç değişiklikleri, zihinsel karışıklıklar, kol yâda bacaklarda gelişen güçsüzlük veya uyuşmalar, dengesizlik, sürekli uyuma isteği, konuşma anlama bozuklukları, bulantı ve kusma gibi )eşlik eder.

Bazen hastalığın ilk uyarı belirtisi de olabilir. Bu yüzden altta yatan hastalık tanısının doğru konması ve uygun tedavinin mümkün olduğunca erken başlatılması ve böylece son derece kötü olası bedensel ve zihinsel sonuçların önlenmesi gerekir.

 Bu durumların hepsi daha önceden herhangi bir tür birincil baş ağrısı olan bir hastada da ortaya çıkabilir. Altta yatan damarsal duruma işaret eden bir ipucu, hastanın bugüne kadar bilmediği, yeni bir baş ağrısının genellikle aniden başlamasıdır. Böyle bir durumu da kişinin mutlaka erken dönemde bir sağlık birimine/hastaneye başvurması gerekmektedir.

Peki, Hangi Durumlarda Bu Baş Ağrılarından Şüphelenilmeli?

Hikâyede ikincil baş ağrısını düşündüren özellikler:

• Baş ağrısının 10 yaşından önce, 50 yaşından sonra başlaması,

• Son 6 ay içinde başlamış olması veya karakter, sıklık ve şiddet gibi özelliklerinde değişiklik göstermesi,

• Günler içinde ilerleyici seyretmesi ve tedaviye yanıt vermemesi,

• Yeni başlayan baş ağrısının ani ve şiddetli özellikte olması,

     • Ani, şiddetli, kısa sürede yerleşmiş, kişinin yaşamındaki en şiddetli ağrı olarak tanımlanan, ayrıca fiziksel aktivite ile ilişki tanımlanan baş ağrılarında:

     • Hamilelik döneminde veya doğum sonrası ortaya çıkması,

     • Fiziksel aktivite, ıkınma veya öksürmekle artması,

     • Vücut ve baş pozisyonu ile ilişkili olması,

İlerleyici ve tedavi edilemeyen kusmanın olması veya gece ağrıyla uykudan uyanma, bulantı, kusma.

*Bayılma, bilinç bozuklukları, taraf güçsüzlüğü, daha önceden olmayan görme kaybı veya görme bozukluklarının başlaması,

*Halsizlik, kilo kaybı, ,uyku bozukluklarının ve eşlik eden başka bir hastalığın tanısının alınması,

*Baş-boyun travması ile ilişkili baş ağrılarında,

*Sıklık ve şiddeti giderek artan baş ağrısında,

*50 yaş sonrası şakak bölgesinde ağrı ile birlikte görme bozuklukları,

*Yakın zamanda geçirilmiş boyun damarlarına yönelik cerrahi ve /veya anjiografik işlemler,

Bütün bu saydığımız belirtiler ciddi bir beyin hastalığının habercisi olabileceği gibi geçici bir baş ağrısı durumunda da görülebilinir. Ancak bu bulguların görülmesi durumunda mutlaka araştırma amaçlı bir nöroloji hekimine veya sağlık kuruluşuna gidilmelidir.

Uz. Dr. Özen YETKİN

Nöroloji Uzmanı